Uzun bir süredir emeklilik sinyalleri veren Michael Caine, geçtiğimiz günlerde BBC Radio 4’e yaptığı açıklamada bu kararı resmi olarak doğruladı.
1940’lı yıllarda oyunculuk kariyerine başlayan Michael Caine, 1987’de “Hannah and Her Sisters” ve 2000’de “The Cider House Rules” ile En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında Oscar ödülü kazandı. Aktör, son dönemlerde ise “The Dark Knight,” “The Prestige,” ve “The Quiet American” gibi yapımlarla akıllarda kaldı.
Caine, Oliver Parker tarafından yönetilen “The Great Escaper” filminin, kariyerinin son yapımı olabileceğine dair açıklamalarda bulunmuştu.
“The Great Escaper” Filmi ile Michael Caine Oyunculuğa Veda Etti
BBC Radio 4’ün “Today” programına konuk olan Michael Caine, emeklilik kararını şu sözlerle ifade etti:
“Emekli olacağımı hep söyleyip duruyordum. Evet artık oluyorum. Düşündüm ki, başrol oyuncusu olduğum ve inanılmaz eleştirilere maruz kaldığım bir filmim var. Bunun üstüne çıkacak ne yapabilirim? Artık bundan sonra oynayacağım tek rol 90 yaşındaki adamlar. Bundan sonra başrol olmayacak. 90’ında başrolde erkek oyuncu olmaz. Genç ve yetenekli oğlanlar ve kızlar olur. Ben de düşünüp karar aldım artık bütün bunları bırakıp gidebilirim.”
Yönetmen Oliver Parker, Caine’in son filmindeki performansına ve sürece ne kadar titizlikle yaklaştıklarına dair açıklamalarda bulundu.
“Michael’ın çok fazla çalışmadığından emin olmak için çok dikkatli olduk. Bu tempoda hareket etmesi için onunla anlaşma yaptık. Bir süre film çekmedikten sonra oyunculuğa dönmek ve bunu kendine has bir şekilde yapması oldukça önemliydi. Onun böylesine kırılgan bir karakteri canlandırırken nadir gördüm. O her zaman kendinden emin ve havalı Michael Caine olmuştur. Burada ise kontrolü elinde tutmak için mücadele eden bir adamı canlandırdı. Seyirciye bunu yansıtabilmesi için gerçekten kırılganlıklarını paylaşması gerekiyordu. Michael’ın bunu yapabilmesi beni gerçekten heyecanlandırdı.”
‘’Hayatı En İyi Şekilde Yaşadım’’
Geçen ay The Great Escaper’ın tanıtımında Michael Caine, oyunculuk kariyeri ile ilgili şu değerlendirmelerde bulunmuştu:
“Bunun en kötü tarafı hayatınızdan çok şeyin eksilmesi. Artık etrafta koşamıyorsunuz, futbol oynayamıyorsunuz ve yavaş yavaş ölüme yaklaştığınızı hissediyorsunuz. Ölüm artık hemen köşe başında olabilir. Ben oldukça mutluyum. Burada oturmuş yazıyorum, işimi seviyorum. Karım, iki çocuğum ve üç torunum var…
Herkes eninde sonunda benim gibi olacak. Kimse bana ‘Öleceğin için çok üzgünüm – keşke sen de benim gibi olsaydın ve ölmeseydin,’ diyemeyecek. Çünkü herkes bir gün ölecek. Ben en azından 90 yaşına kadar yaşadım; 9 yaşında, 19 yaşında ya da 29 yaşında ölmedim. 90 yaşındayım ve hayal ettiğim en iyi hayatı yaşadım.”